Category: Türkçe

  • Demokrasi mi? O ne?

    Sokratik triplere girmiş olsaydım, demokrasinin halkımız tarafından verimli kullanılabilecek bir sistem olmadığını iddia edip zeytinyağı gibi üste çıkabilirdim. Ama sanırım bunu Sokratik triplere girmeden de yapabilirim. Öncelikle bazı öcülerin oylarının önemli ölçüde düştüğünü ve bazı yerlerde zorlandıklarını, bazı yerleri ise resmen kaptırdıklarını gördük son seçimde. Öcü diyorum ama isim vermiyorum. Allah Allah, kim acaba bunlar?…

  • Okuribito

    “Soğuk bir vücudu hayata döndürmek, ve sonsuz güzelliği bağışlamak. Tören huzurlu ve kusursuzdu. Ve her şeyden çok sevgi doluydu. Son vedada hazır bulunmak, ve merhumu uğurlamak… Huzurluydu, ve yapılan her hareket vakur görünüyordu.” Aslında Oscar ödüllerinin hep “kime göre, neye göre” olduğunu düşündüm, ve sonuç hep “Akademi’ye göre” çıktı. Her şekilde kendi alanlarında büyük başarıya…

  • Siz Ölü Çocukların Büyümediğine Gerçekten İnanıyor Musunuz?

    Biz, ve dertlerimiz… Ne zaman büyüdük farkında bile olmadan, hayattaki en büyük derdi üzerinden geçen bulutların nereye gittikleri olan o küçük çocuktan uzaklaştık zaman içinde. Geceleri üstümüzde anlamsızca dolaşan ve sürekli şekil değiştiren o parlak yuvarlağın sevimli aydede olduğuna inanmıştık oysa. Ama gülümsemiyordu hiç.

  • Bulantı

    Var. Ne mi var? Kim mi var demeliydiniz sanki… Bazılarınız tam olarak böyle dedi belki, belki bazılarınız hiçbir şey demediler. Var! Tanrı var! Tanrı var ve yatağımızdan yeni kalkmış, pencereden dışarıya bakıyor. Bir elinde sigarası… Kalktığı yer sıcacık kalmış. Ama soğuyacak ve bir daha ısınmayacak orası. Çünkü başkalarına gidecek. Öyle dakika başı tanrı mı çağırılırmış,…

  • Görmedim, Duymadım, Bilmiyorum!

    Yasal Uyarı: Üç Maymun adlı filmle ilgili ciddi spoiler içerir! Yasadışı Uyarı: Bu bir film eleştirisi değildir. Başlangıçtaki ciddi üsluba karşın, ileride cıvıtabilir, uzatabilir. Bu kadar az filmle bu kadar klasikleşmiş başka bir yönetmen daha biliyor musunuz? Özellikle son zamanlarda belki biraz Christopher Nolan yaptı bunu “en büyük tarzının belli bir tarzı olmaması” ile. Biraz…