Peygambere Hakaretle İfade Özgürlüğü Olur

Biraz şuraya da vurun, bakın kulağımın arkası kaldı, oraya da bir tekme. Tamam, sakinleştik mi, enerji attık mı biraz? Çok güzel. Ecnebiler TV şovlarında, karikatürlerinde, kısacası her şeylerinde Hz. İsa’yı yerin dibine sokuyorlar, Hz. Musa’ya acayiplikler yapıyorlar, peki olay Hz. Muhammed’e ucundan bile dokununca neden yer yerinden oynuyor, neden insanlar ölüyorlar? “Böyle eğleneceksem hiç eğlenmeyim hacı” dediğinizi duyabiliyorum.

Temel iki nokta var, birincisi ve herkese mantıklı gelecek olan nokta şu: Hıristiyanlar ve Yahudiler genel olarak her türlü hareketi hakaret olarak algılama eğiliminde değiller. İkincisi ve herkese mantıklı gelmeyebilecek açıklama da: Hıristiyanlar ve Yahudiler genel olarak hakaret olarak gördükleri şeyleri gurur meselesi yapacak kadar kafaya takma eğiliminde değiller. Yani onlar da “vay terbiyesiz”, “nasıl böyle bir şey der”, “cık cık cık” diyorlar, ancak genel olarak kalkıp elçilik basma hevesinde değiller. Yani işi genellikle “I’ll avenge my sifu, go to that dojo and kill their master in front of them” çılgınlığına kadar getirmiyorlar. Bu sınıflandırmayı tamamen “üç semavi din” kalıbından yola çıkarak yapıyorum, zira maalesef Müslümanlar kendileriyle bağlantı kuramayacakları dinleri ciddiye bile almıyorlar. Ayrım ve farklılık olayının sebeplerini ise daha önceki yazılarımda uzun uzun anlatmışlığım olduğu için oraya hiç girmeyeceğim. Sadece güncel sorunlara değinip kafanızı rahat bırakacağım.

Müslüman rahatsız olacak, Ramazan’da sokakta yemek yeme; Müslüman tahrik olacak, muhafazakâr semtlerde mini etekle dolaşma; Müslüman’ın ürüne talebi yok, salyangoz satma işini icra etme; Müslüman şu olacak, bu olacak, şunu yapacak, bunu yapacak… Nereye kadar dostum? Dünya bu saatten sonra insani şekillerde tamamen Müslüman falan olmayacak. Bir kere bu hayali aklımızdan çıkartmamız gerekiyor. Dünya bir şekilde Müslüman olursa da elimizde yarısı nükleer silahlarla mahvedilmiş, geri kalanı da ölüm korkusundan “Müslümanım” demiş bir ortam kalacak, inanın bana. Çünkü artık Müslüman’ım diyenlerin çoğunu böyle şeylerin normal olduğunu düşünenler oluşturuyor. “Yusuf, sen Ramazan’da yemek yiyebilirsin, buna bir şey demiyoruz, ama yemesen daha iyi olur, çünkü burası MÜSLÜMAN BİR ÜLKE”. Yok canım? Bunu benim yaşlarımda, gayet eğitimli, akıllı bir arkadaşımla uzun uzun tartıştığımı biliyorum. Ramazan’da neden yemek yememem gerektiğini anlatıyordu. Gayet eğitimli, hayatı görmüş, tanımış, akıllı bir Müslüman’dan bahsediyoruz, ve bu Müslüman’dan bahsederken bile ortada yemek yemek gibi doğal bir ihtiyacımı icra etmemem gerektiği konusu var, siz bir de eğitimsiz, hayat tecrübesi kısıtlı/kısıtlanmış, ve geri zekâlı olanları düşünün. Genetik olarak her belli bir sayıyı aşkın insan topluluğunun içindeki akıllı sayısının, geri zekâlı sayısından çok çok daha az olduğunu da hesaba katın. Bu zihniyetle nereye kadar?

Yıllardır anlaşılmayan şey şu aslında: ben Müslüman değilsem, sırf etrafımdakilerin çoğu Müslüman diye, onların yaşadığı gibi yaşamak durumunda değilim. Son “İslam’a hakaret eden film” meselesi de böyle. Peygamberlerin çoğu kutsal kitaplar haricinde kendi dönemlerinde basılmış, oluşturulmuş hiçbir kaynakta geçmeyen kişiler. Geri kalanlar da direkt peygamber olarak geçmiyor, sonradan çeşitli efsanelerle, kulaktan kulağa, kültürle peygamber ilan ediliyorlar. Dolayısıyla hukuksal manada bu insanlar yoklar. Olmayan bir şahsa hakaret etmek, evet, çok mantıksız, ancak suç değil. Diyelim ki senin için var, var olduğuna da inanıyorsun, işte o da senin problemin. Senin hakaret etmemen lazım. Niye kendi yaşam biçimine başkalarını da dâhil ediyorsun? Adam tanımıyor, kabul etmiyor, inanmıyor, dolayısıyla saygı da duymuyor. “Saygı duyacaksın” demek aynı “elmayı seveceksin” demek gibi bir şey, duygulara müdahale yani. Bunu daha kaç kere söylemem gerekiyor onu da anlamıyorum.

İslam dünyasının bu savunma psikolojisinden sıyrılması gerek artık. Her şeye bir agresiflik, her konuya bir cihat alt-başlığı açma, herkese bir ölüm fetvası… Ne ayaksınız siz birader? Bu âlemin zaptiyesi siz misiniz? Ben çaydanlığa tapıyorum, neden temizlemedin çaydanlığını? Neden içinde çay bıraktın? Ben seni bunun için gelip öldürüyor muyum? E bu da benim inancım, bu da benim kendimden, sevdiklerimden ve ailemden daha çok değer verdiğim bir şey. Sırf senin kutsal kitabında geçmiyor diye saçma diyeceksin, biliyorum, ancak bir inancın saçma olup olmaması sadece senin inandığın değer yargılarına mı bağlı? Böyle bir dünya yok.

Peki biz neden Allah’a, Peygamber’e hakaret etmiyoruz? Göt korkusu, başka bir şey değil. Herkesin insan gibi yaşadığı ideal bir dünyada olsaydık, belki arada şaka amaçlı dalga geçecektik, ve bunun sana hiçbir kötü etkisi olmayacaktı. Çünkü bunun günah olduğuna inanıyorsan benim günahım. İnancını yayma görevini bellediysen, gelip “hacı, yanlışlardasın” deme hakkına sahipsin. Sen onu düşünme, bunu düşünme, insanlıktan nasibini alma, kalk git ve birilerini öldür. Ne kadar kolay, değil mi? Sonra çıkıp “I’m deeply offended by this shit” dersin. Ne hassas insanlarmışsınız gerçekten. Daha fazla bir şey söyleyince de “halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmiş” oluyoruz. Ne acı bir dünyadır bu… Sanki kin tutmak ve düşmanlık etmek çok normalmiş gibi, sırf düşündüklerimizi söyledik diye, teşvik eden kişi olarak biz suçlu oluyoruz. Halk da “hele hele” efektiyle yürüyen Umut Sarıkaya karakterleri gibi önümüzden yalpalayarak geçiyor, ve sırıtıyor şunu söylerken:

“Hacı, ben halkım. Ben hassasım. Çıkıp ev yakarım, taşlarım, yemek yemek gibi normal bir şey yapan adama meydan dayağı çekerim, karşımdakini sırf inanmadığı için veya farklı bir inanca sahip olduğu için sürekli, alenen aşağılarım, çünkü hassasım ben.”

Kin tutan, düşmanlık eden koca bir güruh insan öldürürken, alenen aşağılarken, saldırırken de suçlu biz oluyoruz. E kin tutmayın, düşmanlık etmeyin?

Yusuf Salman

yusuf.salman@konseptdisi.com

Twitter

Bu yazı daha önce 15.09.2012 tarihinde KD Dergi‘de yayınlanmıştır. Linki buradadır: http://www.konseptdisi.com/peygambere-hakaretle-ifade-ozgurlugu-olur/


Comments

One response to “Peygambere Hakaretle İfade Özgürlüğü Olur”

  1. Fik Izleme Avatar
    Fik Izleme

    tabiki katılıyorum. güzel bi soru soruyosun aslında nerden geliyo bu kin bu düşmanlık? ne oluyo da bu adamlar bu kadar deeply offended oluyo? şöyle söyleyelim: islam tıpkı hristiyanlık gibi, zaten temelde kin üzerine kurulmuştur. barış ve sevgi dini derler hep, neden bunu derler söyleyelim açıkça: barış ve sevgi ikisi de bu kin duygusunun meyveleridir. kinden doğmuştur ikisi de. üstün olana, güçlü olana, soylu olana karşı olan kin. kim peki bu kin duyanlar, yaşamdan nasibini alamayanlar: köleler, güçsüzler, nasibi kıtlar. bunların kini o derece yüksektir ve uzun zamanlıdır ki bu kinle başa çıkabilmenin tek yolu hayali bi cennet yaratmaktır. bu cennet sayesinde soylu olan güçlü olan cehenneme gider, güçsüz olan da cennete. bu kin duygusunun bi sonucu olarak, dünyada intikam alamadıkları güçlülerden intikamlarını öbür dünyada alırlar. bu yüzden de soylu olan her şey kötüdür: sen daha iyi bilirsin ki  misal sex soylu bi eylemdir, soylular bi çok kadınla beraber olurlar, tamamen içgüdülerini takip ederler. halbuki dinlerde içgüdülerin egemenliği tamamen yok edilmiş, yerine belli bi takım moral ve dinsel değerler akıl vasıtasıyla eyleme geçirilmiştir. yani senin aklın var o halde aklını dinle çünkü o içgüdülerinden üstün ve içgüdülerini bastır. halbuki bunun tam tersi durum doğrudur: evrimsel olarak bilinç en son evrimleşen ve en az evrimleşen yanımızdır. sadece bi kez evrimleşmiştir. (bkz: richard dawkins) halbuki içgüdülerimiz daha en başta tek hücreli canlılardan bu yana evrimleşip gelmekte. aynway, konuya dönelim, kin ve düşmanlık, işte zaten din bu temele dayanır dedik. böylece bi dinde bu gibi öldürme eylemlerinin olmasını ben anlıyorum. dersen ki hristiyanlar ve yahudiler neden böyle değil. well onların içinde de böyle olanları var. ama özellikle hristiyanlık çok evrim geçirdi, çok değişik şekillere büründü ve içindeki topluma göre yoğruldu. bu yüzden hristiyanlıkta bu tür durumlar daha az gerçekleşiyo. yahudilik dersen, adamların filistinde öldürdüğü çocukları hazreti başbakanımız çok güzel bi şekilde anlatıyo zaten 🙂 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.