Çankırı’da İçki Yasağı

Olayın tartışmalı hiçbir boyutuna girmek istemiyorum. Hakeza sizin de bildiğiniz gibi ülke çapında bir yasak da var aslında. O yüzden aman Allah’ım nasıl yasaklarlar şeklinde bıdıbıdı etmeyeceğim. Sadece aşağıda verdiğim kararla ilgili linke göz atarsanız, 2. Madde’ye bakarsanız ne demeye/dememeye çalıştığımı anlayacaksınız zaten.

Sarhoş olup etrafa bulaşan tipler ile, ülkü ocağından çıkıp etrafa bulaşan tipler arasında, veya kendi dar beyni ve elindeki kendisine çok bol gelen yetki kapsamında etrada bulaşan tipler/yetkililer arasında hiçbir fark görmüyorum.

Adı üstünde “siyaset”, yani bir ölçüde siyasî konuşmayı, politik açıklamalar yapmayı gerektiriyor. Ama bu ölçü de nereye kadar be kardeşim?

Allah aşkına biriniz çıkın, adam olun, erkek olun da “evet lan, günah olduğu için yasakladım! umurumda değil, senin inancına/inançsızlığına da saygım yok; güç bende artık! şimdi siktirin gidin kapımdan, arkamda demokrasi var lan!” deyin. “Haram olduğu için yasakladım; çünkü yıllardır bu ülkede götüm götüm yaklaşmaya çalışıyoruz şeriata, ben de onun temsilcisiyim” deyin bir kere.

Aşağıdaki linkde gelince; linkteki açıklamanın ikinci maddesinde “herkes tarafından görülecek yerlerde” diye bir ibare var. Yani amacın belirtildiği gibi kazaları önlemek veya toplumsal huzur ortamını korumak(alkol almayınca çok huzurluyuz ya toplum olarak) olmadığı açıkça ortada. Abartılı alkol kullanan gençlerin, amcaların, teyzelerin toplum huzurunu bozucu hareket potansiyeli taşıması değil(ki potansiyel taşımak suç işlemek değildir, fiil işlenene kadar bir yaptırım uygulanamaz), halkımızın kişinin elindeki alkollü içeceği görmesi. Yani kişi evinde içerse, çıkıp yine millete bulaşırsa veya kaza yaparsa sorun yok herhalde.

Çok bozuluyorum sevgili okur. İnsanların her şey için tek bir bahanesi olmasına bozuluyorum: demokrasi. Ve eminim ki tarihteki ilk demokrasi örnekleri “birilerinin saçmalamasına bahane olsun diye” üretilmedi. Daha güzel bir dünya, lokal olarak düşünürsek de daha güzel ülke yönetimleri için üretildi eminim ki.
Yazıklar olsun! Kaza mı oluyor? Koy iki trafik polisi, üflettir; alkollü olanların ehliyetlerini almaya kadar giden cezalarımız var zaten. Sen bir pire için yorgan yakmaktan da öte böylesi garip bir uygulamaya gidiyorsan demek ki var olan yasayı uygulamaktan tek kelimeyle “aciz”sin. Toplum düzeni bozuluyor ve toplumun huzuru mu kaçıyor? Zaten devriye gezen polisler yok mu abiciğim? Düzen bozulursa coplarının dibine kadar müdahale ediyorlar zaten, eksik olmasınlar. Bu şekilde “testiyi kırmadan döveyim” modunda girişler, çıkışlar yapmak mantık dışı.

Yani artık maalesef hissizleştik ülkemizde olan olaylara. Mardinde 44 kişinin öldürülmesine eminim hepimiz çok üzüldük. Ama sorun şu ki: hangimiz şaşırdık? Bu ülke nereye gidiyor geyiklerine girmeyeceğim; çünkü artık nereye gittiğini görmüyorsanız o sizin “mallığınız”dir. Emin olun bu ülkeyi oraya götürenler ne yaptıklarını maalesef ki bizden daha iyi biliyorlar. Bizi en önemli hislerimizden biri olan “şaşırmak”tan mahrum bıraktınız. Burasu Türkiye, her şey olur dedirttiniz yıllardır. Bu saatten sonra da tek bir şeye şaşırırım. Bir devlet adamı, bakan, başbakan, millet vekili, vali veya bu ve bu tür yasakların hazırlanmasında, yayında ve yapımda emeği geçen herhangi bir kişi çıkıp “Evet, haram olduğu için, günah olduğu için yasakladık; siz bizim görüşlerimize saygı göstermek zorundasınız, ama biz değiliz, çünkü güç bizde artık!” derse çok şaşırırım mesela. Doğru yapmıyorsunuz, bari doğru söyleyin.

http://www.cankiri.gov.tr/ana/duyuru/ickiyasagi/duyur1.jpg


Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.